Amsterdam uzun zamandır turistler için gidilecek parti yeri olmuştur ve bekarlığa veda partilerinin, pub gezilerinin, kenevir kafelerinin ve kırmızı ışık bölgesine yapılan ziyaretlerin popülaritesi sayesinde uyuşturucu ve içkinin körüklediği akşamlar genellikle gürültülü bir hale dönüşmektedir.

Şimdi yetkililer ayaklarını yere basıyor.

Uzak durmak için Amsterdam’da “dağınık” bir hafta sonu geçirmek isteyen İngiliz turistlere yeni bir çevrimiçi kampanya sunuluyor.

Araştırmalar, 18-35 yaşlarındaki İngilizlerin ve benzer yaştaki Hollandalı erkeklerin, kırmızı ışık bölgesinde en fazla rahatsızlığa neden olma eğiliminde olduklarını ve bu da sakinleri için hayatı çekilmez hale getirdiğini gösteriyor.

Bu hafta sonundan (1 Nisan) itibaren, arama motorlarına “Amsterdam bekarlığa veda partisi”, “Amsterdam pub gezintisi” veya “ucuz otel Amsterdam” anahtar kelimelerini yazan herkes, ekranlarında genç erkeklerin sokakta sendelediğini gösteren uyarı videolarının açılacağını görecek.

Sokakta tökezleyen, kelepçeli ve parmak izleri olan ve sabıka fotoğrafları çekilen genç erkeklerin yer aldığı ve aşırı uyuşturucu ve alkol tüketiminin risklerini ve sonuçlarını açıklayan uyarı videoları açılacaktır: 140 € para cezası, hastaneye kaldırma, sabıka kaydı ve kalıcı sağlık hasarı.

Kampanya videosu Stay Away versie 1 from Gemeente Amsterdam on Vimeo.

Kampanya İngiltere ile başlayacak, ardından Hollanda ve ötesine yayılacak. Aynı zamanda genelevler ve barlar daha erken kapanacak.

Mayıs ayının ortasından itibaren sokakta ve Red Light District çevresinde esrar içilmesi yasaklanacak ve stratejik yerlere yerel halkın resimlerini “Biz Burada Yaşıyoruz” yazan büyük reklam panoları yerleştirilecek.

Belediye Başkan Yardımcısı Sofyan Mbarki:

“Ziyaretçiler memnuniyetle karşılanacak, ancak yaramazlık yapıp rahatsızlığa neden olurlarsa değil. Rahatsızlığı ve aşırı kalabalığı önlemek için önlem alınması gerekiyor. Amsterdam bir dünya şehri ve koşuşturma ve canlılık da beraberinde geliyor ama şehrimizi yaşanabilir kılmak için sorumsuzca büyümek yerine sınırları seçmemiz gerekiyor.”