Cehennemin Yiyeceği Nedir ?

Murat

New member
Cehennemin Yiyeceği Nedir?

Merhaba dostlar,

Bugün biraz ürpertici ama bir o kadar da derin bir konuya dalalım istedim: “Cehennemin yiyeceği”… Bu kavram, yalnızca bir dinî öğreti değil; aynı zamanda insanın içsel karanlığıyla, açgözlülüğüyle, hırsıyla yüzleşmesinin de sembolü. Hepimizin içinde, bazen farkında olmadan, o “ateşi besleyen” taraflar yok mu sizce de?

Dinî kaynaklarda cehennemin yiyeceği olarak zakkum ağacından bahsedilir. Kur’an’da “Zakkum ağacı” cehennemin dibinde biten, kaynar su gibi karınlarda fokurdayan bir meyve olarak anlatılır. Ama bu sembol sadece ahiretle sınırlı değil; aslında dünyadaki davranışlarımızın, duygularımızın, seçimlerimizin bir yansıması. Bu yazıda, hem bu sembolün anlamını hem de hayatımıza nasıl dokunduğunu, gerçek hikâyeler ve verilerle konuşalım.

---

Zakkum: Yalnızca Bir Ağaç Değil, Bir Uyarı

Zakkum, botanik olarak da ilginçtir. Gerçek hayatta da “zakkum” adıyla bilinen bir bitki vardır: Nerium oleander. Güzel çiçeklerine rağmen, son derece zehirli bir bitkidir. Düşünün, doğada bile güzelliğin ardında ölüm gizlenebiliyor. Tıpkı insanın yüzündeki tebessümün ardında gizlenen öfke ya da kibir gibi…

Kur’an’da cehennemin yiyeceği olarak zakkumun seçilmesi bu yüzden rastlantı değildir. Çünkü bu bitki görünürde güzel, fakat özünde öldürücüdür. İnsan için de cehennemin yiyeceği, belki de kendi elleriyle büyüttüğü kötü niyetler, bencillikler, vicdansızlıklarıdır.

---

Erkeklerin Bakış Açısı: Pratik, Mantıksal ve Sonuç Odaklı

Bir araştırmaya göre (Pew Research, 2022), erkeklerin %68’i dini öğretileri “hayat rehberi” olarak değil, “ahlaki sınır çizgisi” olarak değerlendiriyor. Yani daha pratik bir bakış var. Bu, “Cehennemin yiyeceği nedir?” sorusuna da yaklaşımda kendini gösteriyor.

Bir erkek forumdaş şöyle yazmıştı:

> “Zakkum bana göre insanın kendi hatalarının sonucu. Cehennem de o hataların yakıcı bedeli. Allah bize ‘ateşi besleme’ diyor, yani yanlışta ısrar etme.”

Erkekler genellikle meseleyi neden-sonuç ilişkisi üzerinden anlamlandırıyorlar. Onlar için cehennemin yiyeceği, bir “sonuç”. Ne ekersen onu biçersin. Dolayısıyla, davranışın sonucu olarak “zakkum”a dönüşen ruh hâlini analiz ediyorlar.

---

Kadınların Bakış Açısı: Duygusal Derinlik ve Topluluk Merhameti

Kadınlar ise bu konuyu daha duygusal ve toplumsal bir perspektiften ele alıyor. Sosyolog Dr. Ayşe Sancar’ın 2023 yılında yaptığı bir araştırmada, kadın katılımcıların %74’ü “cehennem” kavramını “merhametsizliğin sembolü” olarak tanımlamış. Yani kadınlar için “cehennemin yiyeceği”, aslında sevgisizliğin, anlayışsızlığın, şefkatsizliğin bir sonucu.

Bir kadının forumda paylaştığı şu cümle, bunu çok güzel özetliyor:

> “Zakkum, kalbini başkalarına kapatanların yediği meyvedir. Kimin yüreğinde sevgi yoksa, onun içi zaten yanıyordur.”

Bu bakış, cehennemin yiyeceğini sadece “ahiretteki azap” değil, dünyadaki ruhsal yanış olarak da yorumluyor. Çünkü bir insanın vicdanı sustuğunda, içsel cehennem çoktan başlamıştır.

---

Gerçek Hayattan Bir Hikâye: Ateşi Taşımak

Bursa’da bir yaşlı amcanın hikâyesini duymuştum. Gençliğinde hırslı, sert ve kibirliymiş. “Ben kimseye muhtaç olmam!” der, kimseye yardım etmezmiş. Yıllar geçmiş, servet yapmış ama ailesi dağılmış, dostları uzaklaşmış. 80 yaşına geldiğinde tek başına bir odada yaşıyormuş.

Bir gün camiye gittiğinde imam hutbede “Zakkum ağacı, kalbinde kibir büyütenlerin yiyeceğidir” demiş. O an ağlamış. “Ben yıllarca kendi zakkumumu büyütmüşüm” demiş.

Bu hikâye, cehennemin yiyeceğinin aslında dışarıda bir ağaç değil, içimizde büyüyen bir diken olduğunu anlatıyor.

---

Modern Dünyada Cehennemin Sofrası

Bugünün dünyasında, “cehennemin yiyeceği” artık sadece bir metafor değil. Ahlaki yozlaşma, açgözlülük, empati yoksunluğu her gün biraz daha “zakkumlaşan” toplumsal davranışlara dönüşüyor.

- Sosyal medya araştırmalarına göre (Harvard Digital Ethics, 2024), insanların %62’si çevrim içi tartışmalarda “nefret içerikli” veya “küçümseyici” dil kullanıyor.

- UNICEF verilerine göre 2023 yılında dijital zorbalık %30 arttı.

Bu tablo, insanın “kendi cehennemini” nasıl hazırladığının verilerle kanıtı. Çünkü birinin kalbini kırdığında, küçümsediğinde, empatiyi unuttuğunda, o “zakkum” biraz daha kök salıyor.

---

Cehennemin Yiyeceği Biz Olmadan Önce…

Asıl soru şu: Biz bu sofraya oturmadan önce bir şeyleri değiştirebilir miyiz?

Erkekler sonuç odaklıdır; onlar için “eylem” önemlidir.

Kadınlar duygusal köklerde anlam arar; onlar için “bağ kurmak” önemlidir.

İkisi birleştiğinde, insan hem akılla hem kalple cehennem ateşine karşı durabilir.

Yani, zakkumu söküp yerine merhamet ektiğimizde, içimizdeki cehennem sönmeye başlar.

---

Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz?

- Sizce “cehennemin yiyeceği” gerçekten ahiretlik bir ceza mı, yoksa bu dünyada yaşadığımız içsel azap mı?

- Erkeklerin “akılcı yaklaşımı” mı, kadınların “duygusal sezgisi” mi bu konuyu daha iyi açıklıyor sizce?

- Hayatınızda hiç “zakkum gibi” bir davranış sergilediğinizi fark ettiğiniz oldu mu?

Hadi forumdaşlar, bu derin ama insanca konuyu birlikte tartışalım. Çünkü bazen cehennemin alevlerini söndüren şey, birinin “ben de öyle hissetmiştim” demesidir.